SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

CENAİZ BAHSİ

<< 3098 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ الْحَكَمِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نَافِعٍ عَنْ عَلِيٍّ قَالَ مَا مِنْ رَجُلٍ يَعُودُ مَرِيضًا مُمْسِيًا إِلَّا خَرَجَ مَعَهُ سَبْعُونَ أَلْفَ مَلَكٍ يَسْتَغْفِرُونَ لَهُ حَتَّى يُصْبِحَ وَكَانَ لَهُ خَرِيفٌ فِي الْجَنَّةِ وَمَنْ أَتَاهُ مُصْبِحًا خَرَجَ مَعَهُ سَبْعُونَ أَلْفَ مَلَكٍ يَسْتَغْفِرُونَ لَهُ حَتَّى يُمْسِيَ وَكَانَ لَهُ خَرِيفٌ فِي الْجَنَّةِ

 

Ali (b. Ebî Talib)'den demiştir ki:

 

Geceleyin bir hastayı ziyaret eden kimseyle birlikte mutlaka yetmiş bin melek (daha yola) çıkar. (Bu melekler) sabaha kadar o ziyaretçi için (Allah'dan) af dilerler ve (ayrıca) onun için cennette hazırlanmış meyveler vardır.

 

 

İzah:

İbn Mace, cenaiz; Tirmizî, cenaiz, tıb; Ahmed b. Hanbef 1-91, 118, 121, 229.

 

Metinde geçen sabah; gece yarısından gündüzün ortasına kadar olan süre, mesa (gece) kelimesi de öğle vaktinden gece­nin yarısına kadar olan süre anlamında kullanılmıştır.

 

Bu hadis-i şerifte, vadedüen mükâfatlar, hastayı sadece Allah rızası için ziyaret edenler içindir. Hastayı zenginliğinden veya şahsi nüfuzundan dola­yı, ya da gösteriş için ziyaret edenlerin bu mükâfattan bir nasibleri yoktur.

 

Bu mevzuda Ahmed b. Hanbel'in rivayet ettiği bir hadis-i şerifte şu me­aldedir: "Ebû Musa el-Eş'ari, Hasan b. Ali'yi hastalığında ziyaret etmiştir. Ali ona:

 

"Hasta ziyareti için mi geldin, yoksa görüşüp konuşmak maksadıyla mı geldin?” diye sordu. O da:

 

"Hasta ziyareti için geldim" deyince:

 

"Bir müslüman müslüman bir hastayı ziyarete çıkınca kendisiyle bir­likte yetmiş bin melek daha çıkar."[Ahmed b. Hanbel 1,121.] dedi. Tirmizî'nin rivayet ettiği bir hadis-i şerifte şu mealdedir:

 

"Said bin Ilaka el-Kufî'den rivayet edilmiştir; dedi ki: Ali (r.a) elimden tuttu ve "Yürü bizimle beraber (oğlum) Hüseyin'e ıyadetde bulunalım.” dedi. Ebû Musa'yı Hüseyin (r.a)'in yanında bulduk. Ali:

 

"Ey Ebû Musa" dedi. "Iyadete (hastayı ziyarete) mi geldin, yoksa (mut­lak) ziyaret midir kasdın?" Ebu Musa

 

"Hayır, aksine hastayı ziyarete geldim" dedi. Bunun üzerine Ali dedi ki:

 

"Rasûlullah (s.a.v.)'den işittim, şöyle buyurdu. "Bir müsiüman, bir müs-Iumana sabahleyin iyadette bulunursa behemehal yetmiş bin melek, akşam oluncaya dek onun için istiğfar ederler ve şayet akşamleyin iyadette bulu­nursa, behemehal yetmiş bin melek sabah oluncaya kadar onun için istiğfar ederler ve kendisi için cennette bir mergzar (bahçe) vardır."

 

Bu hadis garib-h»sendir. Ali'den müteaddit verililerden rivayet edilmiştir. Kimi mevkuf olarak rivayet ederek onu ref etmemiş (Rasul-i Ekrem'e çıka­ramamıştır. Ebû Fahite'nin adı Said b. Ilaka'dır.[Tirmizî, cenaiz]